31 Aralık 2014 Çarşamba

Yılbaşım geldi, tutmayın beni!


Şu yılbaşı olayı iyi güzel, ben de severim bir araya gelmeleri, maaile yiyip içmeleri, hoşça vakit geçirmeleri de, o öncesindeki stres, koşuşturma, hazırlıkların ayarının kaçıp, işin suyunun çıkarılması melesi de bir o kadar abes yahu. Her şeyin fazlası zarar işte mirim, bir karar yani, bir karar...

Hani her yer, tüm alışveriş merkezleri, çarşılar, pazarlar dolup taşıyor, trafik falan kilitleniyor ya koşturmacadan, telaşeden, işte o durumlarda delleniyorum ufaktan ufaktan. Ne yapayım, sevmiyorum işte bu türden hengameleri, koşullanmışlıkları, ille de yapılacakları. Hayır bu kadar olay edilecek bir konu olduğunu da düşünmüyorum yılbaşı akşamının öte yandan. Tamam, yeni yıla giriyoruz, tertemiz bir sayfa açıyoruz, yeni dilekler diliyor, yeni umutlar ekiyoruz falan, ben de çok heyecanlanıyorum tamam da, ille de çarşıyı pazarı eve taşımamız da 

26 Aralık 2014 Cuma

Okuyan Adam


Metroda karşımda oturan adam kitap okuyor deminden beri. Kıyafeti mahalle kıraathanesinden yeni çıkmış gibi. Saçlar yandan taranmış, elinde tespih, parmağında kocaman bir taşlı gümüş yüzük, yan tarafına da belli ki içinde kitabını taşıdığı, ucuz bir market poşeti sıkıştırılmış. Ne var yani diyorsun değil mi adam kitap okuyorsa? Bir şey yok tabi. De, adam kitabı, okumayı yeni öğrenmiş çocuklar gibi okuyor, ağzını kıpırdata kıpırdata, bıdı bıdı. Belki de kitap okumaya yeni başlamıştır.

Niyeyse adamı iki saat kesmekten kendimi alamadım. İlginç... Normalde eline asla kitap alacakmış gibi bir tipi olmadığından ve hiç böyle birisinin elinde kitap görmediğimden kuvvetle muhtemel. Önce bir anlamaya

17 Aralık 2014 Çarşamba

O biletler buraya gelecek!


Geçtiğimiz Şubat ayında bir sabah sakin sükut kahvaltı ederken, o ara bize ziyarete gelmiş olan kayınvalidem elinde gazeteyle yanıma geliyor. İçimden, bakalım ne tür bir sağlıklı yaşam ya da şifalı bitki yazısı gösterecek yine derken, gazetenin yerel ekini gösterip, Bursapor'un ayın 22'sinde Çaykur Rizespor'la olan maçının cezalı olduğu, sadece bayan ve çocuklara açık olduğu haberini göstermesin mi... Sözü edilen gün ise ertesi gün. Sevinsem mii, üzülsem mi, hayal kırıklığı mı, panik mi, en doğru his ne bilemiyorum bir an. Nitekim bizim oğlan her nasıl olduysa, benim gibi televizyondaki maç seslerine bile tahammülü sıfırın bir hayli altında bir hatundan nasıl

14 Aralık 2014 Pazar

Biri blog keşif etkinliği mi dedi?



Ey ahali!
Duyduk duymadık demeyin, peynir ekmek yemeyin. Sevdican'ın bloğunda blog keşif etkinliği varmış, üşenip de katılmamazlık etmeyin! 
Hadi bir kıpırdayalım da, yeni blogları ve bloggerları keşfe çıkalım... ;)


Bu arada Fincan Teyze'miz de çok hoş bir işe kalkışmış. Şahsen ben katıldım ve pek bir hoşuma gitti. Sizlerle de paylaşmak istedim. Blogger Haritası adı altında bir platform oluşturmuş ve böylece etkinliklerde hangi blogger hangi şehirde direkt oradan görülüp, organize olunabilecek. Mutlaka girin bakın, formu doldurun derim:

http://fincanteyze.blogspot.com.tr/p/blogger.html  

Uygulanmış halini de buradan görebilirsiniz, gerçekten çok etkilendim. Bravo akıl edene, emek verene...

7 Aralık 2014 Pazar

Kelek kitaplar, şebelek alışkanlıklar ve melekler...

 
Eskiden yeni bir kitabı elime aldım mı, ön sözü, son sözü, içindekileri, kaynakçası Allah ne verdiyse, ciğerine kadar her bir şeyini okurdum nedense. Acık çift şekerliymişsem demek. Şimdi çok düzeldim çünkü, ola ola çok şekerli olmuşumdur anca... :P

Derken yıllar önce, sevdiğim ve düşüncelerine değer verdiğim bir arkadaşım, eskisi gibi kitapların önünü sonunu okumayı bıraktığını, artık direkt konuya daldığını söylemesin mi bir gün. Ben de izin bekliyormuşsam demek birilerinden, sen misin bunu diyen, şimdi sen düşün, bundan böyle okumuyorum o zaman ben de kitapların her